Sanayi-i Nefise Muallimleri resim ve heykel sergisi

Abstract

Eser adı başında Sanayi-i Nefise Mekteb-i Ali’ sinden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ ne 1883 - 1928 Türkçe ve İngilizce metin içermektedir.

1882 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi adıyla kurulan eğitim kurumumuz, 1928’e kadar kırk altı yıl bu adla; 1928–1982 yılları arasında elli dört yıl Güzel Sanatlar Akademisi adıyla; 1982–2004 yılları arasında ise yirmi iki yıl Mimar Sinan Üniversitesi adıyla eğitimini sürdürmüştür.

Kurumumuzun 1882–1982 yılları arasındaki yüz yıllık eğitim sürecinde sanat hep başat konumdayken, 1982 sonrasında – işlevinde değilse bile – adında, sanatsal yönden kurumun tarihsel geçmişini anımsatacak vurgunun eksik kaldığı düşüncesi yaygın olarak dile getirilmiştir.

Bu nedenle, kurumumuzun rektörlük görevine gelişimden sonra yapmış olduğum çeşitli çalışmaların yanında, üniversitemizin adına ilişkin değişiklik girişimlerimi de aralıksız sürdürdüm. Bu girişimler, kurumumuzun “Mimar Sinan Üniversitesi” olan adının, “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi” olarak değiştirilmesine ilişkin önergenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabulü ve 29 Ocak 2004 tarihli Resmî Gazete’de ilan edilmesiyle sonuçlandı.

Böylece, onur duyduğumuz Mimar Sinan ismine “Güzel Sanatlar” vurgusunun da eklenmesiyle kurumumuz, tarihsel misyonuna denk düşen adına kavuşmuş ve 121. kuruluş yıldönümüne bu yeni adıyla girmiş oldu.

Bilindiği gibi, kurumumuzun 121 yıllık sanat eğitiminin Plastik Sanatlar alanına ilişkin somut belgeleri, ülkemizin ilk ve en büyük Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonunda yer almaktadır.

Çeşitli nedenlerle bir süre gerçek işlevini yerine getirememiş olan MSGSÜ Resim ve Heykel Müzesi, yasa ve yönetmelikler çerçevesinde yapılan çalışmalar sonrasında artık kimliğine kavuşmuş bulunmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından Eylül 1937’de kurumumuza müze binası olarak tahsis edilmiş olan Veliaht Dairesi’nin – yani bugünkü müze binasının – restorasyonu, uzun yıllara dayalı çok önemli bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Ancak, girişimlerimizin sürmekte olduğu bu sorunu çözmek, bizler için hem bir borç hem de çözüldüğünde onur kaynağı oluşturacak bir konudur.