Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorÇandarlıoğlu, Gülçin
dc.date.accessioned2025-08-22T08:48:06Z
dc.date.available2025-08-22T08:48:06Z
dc.date.issued1995en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/9986
dc.description.abstractİç kapakta: Orta Asya'da Timurîler : Çin'de Ming münasebetleri, Ch'en Ch'eng elçilik raporu : 3.2.1414-30.11.1415en_US
dc.description.abstractOrta Asya ülkeleri ile Çin sülaleleri arasında kervan ticareti uzun yıllardır faal bir şekilde devam etmekteydi. Timurîler–Ming sülalesi münasebetleri de daha ziyade ticaret kervanları ile elçilik heyetlerinin karşılıklı gidip gelmesi şeklinde olmuştur. Çin tarihi boyunca pek çok elçi, tüccar, Budist hacı Orta Asya ülkelerine giderek bölgeyi tanıtan rapor, hatırat, seyahatname yazmışlardır. Bunların bazıları, Çin tarihi üzerinde çalışanlar tarafından iyi tanınmaktadır. Çinli elçiler genellikle, Çin ve komşuları arasındaki anlaşmazlıkları çözümler, uzaktaki devletlerle ticari ve diğer ekonomik münasebetleri düzenler, yabancı ülkeler hakkındaki bilgileri Çin sarayına rapor halinde sunarlardı. Bu tür raporlar, çok defa devlet dökümanları ve sülale tarihlerinde yer almaktadır. Çin Sarayı’nın bunlara sık sık müracaat ettiği açıktır. Böylece Çin Sarayı, ticaretten ve komşularıyla olan her türlü münasebetten haberdar olurdu. Çin’de elçi gönderme geleneği sürekli olmuş ve bu yolla uzak-yakın her bölgeyle ilgili bilgiler elde edilmiştir. Çin elçileri Asya’nın dört bir tarafına ulaşmışlardır. Fakat onların asıl hedefleri Orta Asya idi. Bu bölgenin Çin dış siyaseti ve ekonomisi için önemi büyüktü. Bu işin önemini çok iyi bilen Çin Sarayı, başarılı memurlarını mükafatlandırırdı. Resmî olmayan kişilerin yazdıklarını Çin Sarayı'nın kullanıp kullanmadığını bilmiyoruz. Fakat hepsi de bizim için çok önemlidir. Biz de rapor, hatırat, seyahatname mahiyetindeki bu eserlerden dönemlerindeki tarihî coğrafyayı, örf ve adetleri teferruatlı olarak öğrenebilmekteyiz. Ming Devri’nin (15. yüzyıl) başlarında, özellikle İmparator Yung-lo zamanında Çin, Orta Asya’nın değişik yerlerine çok sayıda elçi göndermiştir. Kaynaklar, bu elçilerin çoğu hakkında fazlasıyla detaylı bilgiler verir. Timur ve Timurîler devri hakkında İslami kaynaklarda da zengin bilgi vardır. Bu konuda bazı Türkçe neşriyat da bulunmaktadır. Ancak bu eserlerde Çin ile olan münasebetlere pek önem verilmemiştir. Biz bu çalışmamızda, 15. yüzyılda Timurîler ile Ming sülalesi arasında gidip gelen elçilik heyetlerinin raporları ve hükümdarlar arasında yazılan mektuplar üzerinde duracağız. Bunların arasında en tanınmış olanları: Ch’en Ch’eng, Gıyaseddin Nakkaş ve Ali Ekber’in raporlarıdır. Gıyaseddin Nakkaş, 1420’de Şahruh’un Pekin’e gönderdiği elçidir ve görüp duyduklarını yazmıştır. Aslı Farsça olan eserin birçok dile tercümesi yapılmıştır. Bu arada Osmanlıca tercümesi de mevcuttur. Acâibü’l-Letâif adlı bu eser, “Hıtayname” adıyla da anılmaktadır. Seyahat raporu iki kısımdır: Birinci kısımda Herat’tan Pekin’e kadar olan yolculuk, ikinci kısımda ise Pekin’de görülenler kaydedilmektedir. Eserin ikinci kısmı üzerinde Prof. Dr. Muhaddere Özerdim çalışmış, oradaki bilgileri Çin kaynakları ile mukayese etmiştir. Ali Ekber’in Hıtayname adlı eseri ise, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e takdim edilmek üzere 1516’da yazılmıştır. En son araştırma, bir doktora çalışması olarak 1967 yılında Ankara’da Lin Yih-min tarafından yayımlanmıştır. Bu eserde verilen bilgiler Çin kaynakları ile mukayese edilmiştir. Bu konuda çalışanlar, Ali Ekber’in gerçekten Çin’e gidip gitmediğinden şüphe duymaktadır. Onun bu notları duyduğu ve okuduğu şeylere göre hazırladığı tahmin edilmektedir. Gıyaseddin Nakkaş ile Ali Ekber’in eserleri, isim benzerliği dolayısıyla sık sık karıştırılmaktadır. Ch’en Ch’eng ise, Ming İmparatoru Yung-lo tarafından Timurî hükümdarı Şahruh’a elçi olarak gönderilmiştir. Çinliler, komşularına daha ziyade yabancı menşeli kimseleri elçi olarak gönderirlerdi. Fakat Ch’en Ch’eng, bu alışkanlığın aksine yerli bir Çinliydi. Chiang-hsi’de doğmuş, 1394’te Chin-shih unvanı ile devlet hizmetine girmiştir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Üniversitesien_US
dc.relation.ispartofseriesMimar Sinan Üniversitesi;17
dc.relation.ispartofseriesFen-Edebiyat Fakültesi;4
dc.rights© Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesien_US
dc.subjectTimur, 1336-1405en_US
dc.subjectÇin--Tarih--Ming Hanedanlığı, 1368-1644en_US
dc.subjectAsya--Gezi ve tanıtım--1800'den önceki çalışmalaren_US
dc.titleOrta Asya'da Timurîler: Çin'de Ming münâsebetleri, Ch'en Ch'eng elçilik raporuen_US
dc.typebooken_US
dc.departmentMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryDiğeren_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster