Özet
İnsanoğlu varoluşundan günümüze değin yaşamını sür-dürme savaşımı ile birlikte duygularını, düşüncelerini, beğenilerini çevresine yayma, beraber yaşadığı insan ve insan grupları ile sosyo-kültürel iletişimde bulunma çabasında olmuştur. Bu iletişimde en etkili araç kuşkusuz diyebilirim ki SANAT' tır. Görsel sanat dalları arasında, bulunuşundan günümüze kadar çok hızlı değişim ve gelişim süreci gösteren fotoğraf teknolojisi ve sanatı ise diğer sanat dalları yanında oldukça yeni olmasına karşın çağımızın hızlı değişimine paralel olarak gelişimini sürdürmüş, teknik açıdan olduğu kadar sosyal ve kültürel açıdan da iletişim çağındaki etkin işlevlerine ulaşmıştır.
Günümüzde, iletişimdeki işlevi ile birlikte fotoğraf, bu olayı gerçekleştiren kişinin becerisi ve teknik işlev-selliği ile değil, sunucu, insan-kitle ve çevrenin sosyo-kültürel altyapısı, yapıtın üstlendiği sanatsal, estetik, düşünce ve kaygıların nasıl bir dil ile, ne şekilde iletildiği yolunda değerlendirilmektedir. Örneğin, bir portre fotoğrafçısının stüdyo veya doğal ışıkta konunun tüm ayrıntılarını gösterircesine çektiği düz (vesikalık) fotoğrafı ile daha duyarlı bir şekilde, konunun yalnız karakteristik hatları aydınlatılarak çekilmiş dramatik bir portre, aynı esв-tetik ve sanatsal kaygıları taşımayacaktır.