Özet
sanatta Alçı, sönmüş kireç, tebeşir veya mermer tozu, yumurta akı, kazein, dinlenmiş kireç suyu ile hazırlanan karışıma STUK SIVA denir. Renklendirmek için toprak ve kök boyaların kullanıldığı bu karışımın temeli Roma, eski Yunan ve Orta Asya'ya kadar dayanır. Orta Asya'da ve Türkmenistan'da stuk ile kabartma ve fresk tekniğinde duvar resimleri yapıldığı bilinmektedir. Bu sanat Roma'da da gayri muntazam duvarların satıhlarını düzeltmek, fresk yapılacak duvarlara düzgün bir zemin yaratmak için kullanılmıştır. Eski Yunan'da ise Koniama denen bu sıva evlerin iç ve dış duvarlarında sıva olarak kullanılmıştır. Romalı Mimar Vitrut bu stuk sıvaların kat kat atıldığını çeşitli yazılarında belirtmiştir. Romalılar bu kaba alt zemini yapanlara dealbator, üst kat parlak yüzeyi yapanlara da politor derlerdi. Roma'da yapılan bu sıvalar nadiren düz bırakılır genellikle üstleri fresk çalışılırdı. Delos'ta, Thera'da, Piein'de, Bergama'da tamamıyla mermer ve kesme taş hissi verilmiş kırmızı, sarı, yeşil, beyaz, siyah, mavi renklerden oluşan stuk sıvalara rastlanmıştır. Delos stuklarında kesme taş ve derzli taş izlenimi, bu taş-lar üstünede mermer taklidi yapıldığı dikkat çeker. Delos'un yanı sıra Pompei stukları da bu şekilde ünlüdür. Ortaçağda İtalya'da Margaritina tarafından tekrar keşfedilen stuk sıva 16. yüzyılda büyük bir rağbet gördü. Fransa, İtalya, Avusturya, Almanya gibi ülkelerde bir saray süslemesi olarak yerini aldı.