Özet
Bu çalışmada, Refik Halid Karay’ın (1888-1965) 1922-1965 yılları arasında
eserlerinde canlandırdığı Arap imajı incelenir. Araplar, Arabistan yarımadasında,
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşayan ve Arapça konuşan yerel halklardır.
Refik Halid Karay’ın edebiyatı, Fecri-i Ati döneminde başlamış Cumhuriyet
sonrasında da uzun yıllar eser vermeye devam eder. Karay, İttihat ve Terakki
döneminde ve Milli Mücadele sırasında muhalif tutumu nedeniyle iki defa sürgüne
gönderilir. İlk sürgününde Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde görevlendirilen Karay,
ikinci sürgününde ana vatanından uzakta Arap coğrafyasında 16 sene sürgün geçirir.
Bu çalışmada, Karay’ın özellikle ikinci sürgün dönemi sonrasında eserlerinde Arap
kültürünün coğrafyası, gelenekleri, insanlarıyla birlikte Karay’ın yazılarına nasıl
yansıdığı incelenir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş süreci, Araplar arasında milliyetçilik ve
yerel kimlik bilincinin güçlenmesine yol açmış, Osmanlı yönetimine karşı tepkiler
artar. Bu dönemde, Araplar kendi bağımsızlık mücadelelerine odaklanmış ve
Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla birlikte milliyetçilik akımları güç kazanır.
Refik Halid Karay, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş dönemini yaşamış bir
yazardır. Bu dönemde, imparatorluk içinde ve dışında birçok siyasî, ekonomik ve
sosyal sorunlarla karşı karşıya kalır. Karay, Arap karakterlerine, yaşadığı dönemin
sosyal ve siyasî sorunlarını yansıtır. Çalışmamızda, Karay’ın bu süreci nasıl işlediği
ortaya konulur.
Bu çalışmada, Karay’ın içinde tezin araştırma konusuyla ilgili bilgilerin yer
aldığı roman hikâye, anı, günlük, mizah ve tiyatro eserleri incelenmiş ve bu eserler
kaynakça kısmında gösterilir.